2 Ağustos 2015 Pazar

Cin çarpması belirtileri...


DECCAL ARAMIZDAA

Deccal'in insanlar arasında olduğu ve İsrail'de doğacağı söyleniyor. 
Geçenlerde ise bir bebeğin doğduğu ve bebeğin tek gözlü olup deccal olduğu öne sürüldü araştırmalara göre deccalin alninda kafir yazisi vardir ve sadece buyuk din alimleri kafir yazısını görebilir ve 1-2 din alimı gördüğünü iddia etti. Yani deccal dünyada olabilir dogrulugu kesin mi bilmiyorum. Işte o bebeğin resmi.

KARABASAN;

KARABASAN;
Vatani gorevimi yaparken basimdan gecen bir olayi anlaticam askerligimin bitmesine 1 ay falan kalmisti gunler azaldikca gece uyumasi zorlasir teskereyi alip gitme sevinciyle hele birde buna yaz gecelerinin sicaklari eklenince cekilmez olur kogusumuz 6 kisilikti ben alt ranzada yatiyordum kapinin yaninda biraz serin olmasi icin gece saat 1gibi yatagima uzandim biraz saga sola dondukten sonra uyuya kalmisim bu arada kapinin kapanma sesiyle uyandim kogus nobetcisi kapatti sandim kapiyi tekrar acmak icin yatagimdan kalkmak istedim ama ayagimda bi agirlik hissettim kipirdamiyordu resmen ayaklarim daha sonra agirlik gogsume baski yapmaya basladi sesim cikmiyor gozlerimi bile kipirdatamiyordum oluyorum sandim ne yapacagimi bilemiyordum yaklasik 8-10 sn. Falan Surdu bu olay sanirim sonra aklima Eüzü Besmele cekmek geldi ve Eüzü Besmeleyi cekerek kendimi yataktan asagi attim uzerimden agirlik kalkmisti hemen lavaboya gittim elimi yuzumu yikadim ilk defa basima boyle bisey gelmisti tekrar yatagima geldim dua okudum ve yattim ondan sonra baska olmadi taki 2 gun onceye kadar ayni olay yine tekrarladi sizlerede anlatmak istedim..

22 Temmuz 2015 Çarşamba

atom bombası

              Atom bombasının yaydığı ışık hızı o kadar kötüdür ki sizi kör edebilir . Bu kız gibi 

16 Temmuz 2015 Perşembe

OUTLAST GERÇEK Mİ ??

Outlast oyunu gerçek hikayelerden mi uyarlandı?
Bir çok oyuncu korkutmayı başarabilen, Red Barrels tarafından geliştirilen ve dağıtılan Outlast oyununu hepimiz biliyoruz sanırım. Fakat bu oyun hakkında herkesin bilmediği bir şeyi sizlere anlatacağız bugün. Acaba Outlast gerçek olabilir mi?
Bildiğiniz gibi Outlast’te bir araştırmacı olan Miles Upshur’ı kontrol ediyorduk. Karakterimize gelen bazı bilgiler sonucunda Miles Upshur, Mount Massive Asylum’a gitmeye karar veriyordu. Mount Massive Asylum ise Murkoff Corporation tarafından satın alınan Lake County, Colorado’da bulunan bir akıl hastanesiydi.
Peki Outlast’in geçtiği bu akıl hastanesi sizce bir kurgu mu? Bizce değil çünkü Waverly Hills Sanatorium isimli bir akıl hastanesi, Mount Massive Asylum’a oldukça benziyor. Waverly Hills Sanatorium isimli bu akıl hastanesinde ise 1990’lı yıllarda neredeyse 64.000 akıl hastası ölmüştür ve bu ölümlerin nedeni bugünlere kadar bulunamamıştır. Outlast’in gerçek dünyadaki benzerlikleri sadece Waverly Hills Sanatorium da değil. Türkçe’ye Mezar Buluşmaları olarak çevirilen 2 filmden oluşan bir seri de Outlast’in geçtiği mekanlara oldukça benzemektedir. Ayrıca işin can alıcı noktası ise Mezar Buluşmaları 1, gerçek olaylardan esinlenerek çekilmiştir…


15 Temmuz 2015 Çarşamba

Satanistler

Satanistler :

Kedi kanı içerler ve bununla ölümsüzlüğe ulaştıklarını iddia ederler. Satanistlerin nihai hedefi şeytanı da yenerek sonuçta dünyayı ele geçirmektir. 7, 13, 666 sayıları, keçi, şarap ve ekmek onlar için kutsal sayılır. 





SERİ KATİL +18



Kadını öldürüp, görevini tamamladıktan sonra müşterisinin inanması için foto çeken seri katil.. hala aranmakta fakat tek bir iz bulunmamakta.



                            

FOTOĞRAF +18

                                                                       FOTOĞRAF

Bir okul günü Tom adındaki çocuk sınıfında matematik dersi dinliyordu. Okulun bitmesine 6 dakika kalmıştı. Öğretmeni izlerken dışarıda, bahçede gözüne bir şey takıldı. Fotoğrafa benziyordu. Okul sona erdiğinde fotoğrafı gördüğü yer koştu. Başkası almasın diye çok hızlı hareket ediyordu. Eğilip fotoğrafı aldı ve gülümsedi. Bu zamana kadar gördüğü en güzel kızın resmiydi. Kızın üzerinde dar bir elbise ve kırmızı ayakkabılar vardı. Ve kız eliyle barış işareti yapıyordu. (2 parmağı havadaydı.) O kadar güzeldi ki Tom onunla tanışmak istedi. Bu yüzden okulu dolaşıp herkese bu kızı daha önce görüp görmediklerini sordu. Ama herkes 'Hayır' dedi. Tom yıkılmıştı. Eve gittiğinde kız kardeşine de bu kızı tanıyıp tanımadığını sordu ama cevap yine 'Hayır'dı. Saat geç olmuştu, Tom odasına gitti. Yatağına yatıp uyumadan önce fotoğrafı yatağının yanındaki komodinin üzerine koydu.
Gece yarısında Tom pencerenin tıklamasına uyandı. Ses tırnak tıklaması gibiydi. Korktu. Tıklamadan sonra bir gülme sesi duydu. Penceresinin önünde gölge gördü. Bu yüzden kalkıp pencerenin yanına gitti. Ulaştığında o gitmişti.
Ertesi gün komşularına kızı sorduğunda 'Hayır' cevabını aldı. Akşam olduğunda odasına gitti, yine fotoğrafı komodinin üstüne koyup uykuya daldı. Yine tıklama sesine uyandı. Fotoğrafı alıp gülme sesini takip etti, karşıya geçerken araba çarptı ve fotoğraf elinde o anda öldü.
Sürücü ona yardım etmek için arabadan çıktı ama çok geçti. Fotoğrafı görüp yerden aldı. Fotoğrafta çok tatlı bir kız vardı, 3 parmağı havada.


EVDE TEK OLAN SAKIN İZLEMESİN

 DEEP WEB +18 KORKU VİDOLARI



                                              
                                              DEEP WEB +18 KORKU VİDOLARI (+18)
5 Dakikalığına Ölenlerin Hissettikleri 7 Durum

2011 yılında gerçekleşen bir olay, Doktor Sam Parnia ve ekibini böyle bir araştırma yapmaya itmiş.

İsmi açıklanmayan 57 yaşındaki İngiliz işçi, çalışırken aniden yere yığılmasının ardından Southampton Hastanesi'ne kaldırıldı. Operasyonu yürüten doktorların hastaya sonda takmaları esnasında hasta kalp krizi geçirdi ve beynine oksijen gitmemeye başladı.Vücut fonksiyonları duran İngiliz işçi, 3 dakikalığına öldü.Elektroşok yöntemi ile üç dakika sonra hayata döndürülen hastanın söyledikleri, odada bulunanları şaşırtacak cinstendi.

Beyin fonksiyonları duran hastayı yeniden hayata döndürmek için, acilen elektroşok cihazı devreye sokuldu. Üçüncü dakikanın sonunda İngiliz işçi, yeniden hayattaydı.

Kalbi duran hastaların yalnızca %16'sının hayata geri dönebildiğini göz önünde bulundurursak, doktorların ne kadar hızlı ve başarılı bir operasyon yürüttüğünü de anlamış oluruz. Ancak bu operasyonun başarısından daha heyecan verici olan, hastanın tıbbi olarak ölü kabul edildiği anda gördükleri ve duydukları olsa gerek.

Doktorun iki kere ''hastayı şoklayın!'' dediğini duyan İngiliz hasta, ameliyat odasını tüm ayrıntısına kadar görmüştü. Ancak bir fazlalıkla!

Beyne kan gitmediğinde bilincin kapandığını ve görme, duyma gibi yetilerin çalışmadığını söyleyen tıbbi gerçeklerin aksine, hasta 3 dakika boyunca yaşadıklarını net bir şekilde hatırlıyordu.

Operasyonun ardından kendine geldiğinde, üç dakika boyunca neler gördüğü ve hissettiği ile ilgili konuşan hasta; doktorun komutlarını biraz mekanik bir sesle de olsa net bir şekilde duyduğunu ifade etti.

Vücudundan ayrılıp, odanın içindekilere dışarıdan bakabildiğini iddia eden hasta, kapının dibinde duran bir kadının olduğunu ve ona güven duyduğunu söyledi. ''Orada duruyordu, neden bilmiyorum ama ona güvenebileceğimi hissettim. Beni çağırıyordu, ama neden çağırdığını da bilmiyorum... Hemen ardından gördüğüm şey ise başımda bana eğilmiş halde duran hemşireler ve doktordu.''

Doktorların ve hemşirelerin görgü tanıklığı, kapının köşesinde herhangi bir kadının olmadığına yönelik!

Bu olayın gazetelere yansıması ile harekete geçen Sam Parnia ve ekibi, 4 yıl boyunca hayata geri döndürebildikleri hastalarla görüşmeler yaptı.
Sam Parnia ve başında olduğu operasyon ekibi, 4 yıl boyunca üniversite hastanesine gelen yaklaşık 2000 kalp krizi vakasının %16'sında hastaları hayata döndürmeyi başardılar.

Bu hastaların 101'i (hayata döndürdükleri her 3 hastadan biri) ile sonrasında görüşmeler gerçekleştiren ekip, bu 3-4 dakikalık ölüm hali esnasında hastaların birbirinden farklı 7 konsept yaşadıklarını gözlemledi.

1- Korku Hissi
2. Hayvanlar ve/veya bitkiler görmek
3. Parlak bir ışık görmek
4. Şiddet ve işkence görmek
5. Deja-vu yaşamak
6. Aile üyelerini görmek
7. Geçirilen kalp ameliyatını detaylı şekilde görmek/hatırlamak

Araştırmacı ekip, bu yedi olasılığın; hastanın gördüğü eğitim, aile yaşantısı, dini inançları ve geçmiş hayat tecrübeleri ile birebir ilintili olduğu tezini ortaya koyuyor.

Yani ''tamamen psikolojik'' diyorlar, ancak elbette tıp henüz bu olasılıkların nasıl yaşandığına dair kesin kanıtlar sunamamakta.